//-->

Refik Mert Uykuseven

YalanDunya

 

 

Yalan Dünya / Refik Mert Uykuseven 



  
Hayat yoruyor insanı. Kim yorulmaz ki. İnsanlar kafasına göre yaşıyorlar. Sanki dünya kendi ellerindeymiş gibi. Artık insanların saçmalıklarından sıkıldım. Garip davranışlar içerisindeler. Bide bunu bana yansıtınca daha da sinir oluyorum.

 

 
 
 

 

 

 Ya ben biraz huzur, biraz neşe,  biraz özgürlük, biraz değişiklik ya ben kendi hayatımı kurmak istiyorum. Gittikçe çoğu insanın gölgesinde yaşamaya başlamak daha içler acısı olur. Benim kendimde bulduğum en iyi yanım mantıklı düşünebiliyorum. Olayları, insanların görüşleri fikirleri. Hepsini anlayabiliyorum artık. Galiba yavaş yavaş çözmeye çalıyorum hayatı. Fakat bu yolla değil.

 

  
  Herkes kendi havasında bir artist. Sanki sokaklar, İstanbul babalarının. Facebook’ta Twitter’da bi havalar falan. Amaç ne? Ya benden uzak olun. Ben kendi hayatımı yaşamak, kendimi keşfetmeye çalışıyorum. Bide son yıllarda çıkan şu “trip” kelimesi iyice bitiyor beni. Ben artık (bundan bi üç ay evvel) hiçbir şeyi kafama takmamaya başladım. Gerek yok. Neden bu böyle, neden o şöyle, neden o bana küstü, neden X beni sevmiyor. İnsanlar çoğu şeyi kafasına takarak kendisini o kadar yoruyor ki anlamıyor hayat nasıl geçiyor.


  Ben takmıyorum kardeşim. Umurumda değil. İster beni sevin, ister sevmeyin. İster nefret edin, ister tapın. Artık sizinle uğraşacak vaktim yok. Vakit kısa. Kıyametin ne zaman kopacağı belli değil. Her an her şey olabilir. Ben ilklerimi, istediklerimi yapmaya çalışıyorum. Aklımdaki slogan “Dünyaya bir kere geldik nasıl olsa” olduğu için her şeyi yapmaya çalışıyorum. Ben artık insanların peşinden koşamam. Lütfen o benimle takılsın, lütfen gel benimle şuraya diyemem. Bu benim hayatım burada benim kurallarım geçerli.

 
  Elimden ne geliyorsa onu yapmaya çalışıyorum. Almanca öğreniyorum, tiyatroya gidiyorum, sinemaya gidiyorum, hayatımda gitmediğim yerlere gitmeye çalışıyorum. Yani ben gidip Ahmet’le yok Mehmet’le şuraya buraya gidip sürtemem. Benim öyle bir lüksüm yok. Evet, arkadaşlarla gezmek çok eğlenceli bir şeydir fakat yani ben birilerine yalvaramam benimle takıl diye. Çağırırsalar belki giderim. Bu benim hayatım her çağıranın peşinden gidemem.


  Hayat çok yoruyor ya. Böyle yaşlı insanların neden böyle deniz kenarında, sessiz sakin evler aldığını şimdi anladım. Kafa dinlemek çok önemli bir şeymiş. Artık beynim o kadar doldu ki başım dönüyor. Belki her şey çok üst üste geliyor, belki ben çok acele ediyorum fakat zararın neresinden dönersek kardır misali çoğu şeyi düzeltmenin vakti geldi. Ya kardeşim zaten aşka inanmıyorum da artık arkadaşlık inancı da yok çoğu insanda. Sürekli başkasının kuyusunu kazmak, onun açıklarını kollamak, kavga etmek ya hiç gerek yok böyle şeylere.


  “ Siz siz olun, bu devirde arkadaşlığın önemini unutmayın, geri kalan her şey yalan.”


Refik Mert Uykuseven/ 3.03.2012


 


 Yazarın önceki yazıları:

 




 
Refik Mert Uykuseven Resmi Web Sitesi © 2011 - 2013

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol