14.8.2011
Köşe Yazarları ve Yazıları ..
İyi günler efendiim. Bugün 14 Ağustos 2011 Pazar.
Tuncay Azaphan’da mülakata gittim ve bana köşe yazarlarını bol bol okumalısın falan dediler. Bende son birkaç gündür okuyorum . Genelde benim dışımda hiçbir yazar yazısına “Günaydıın,iyi günler” diye başlamıyor. Bence bu çok saçma . Okuyucuya yakın olarak yazmalılar . Çünkü o yazıyı onlara yazıyorlar . Yani yazıları içten bir dille olmalı. Ben şahsen öyle yapıyorum. Çünkü bakınız bir köşe yazarının elinde bir yazı yazma hakkı var . İstediğini yazabiliyor. İşte şu böyle yapmış vb. Fakat hiç günaydın , merhaba! Falan demez ise okuyucu o yazarı okumaz ki !
Mesela yazarın yazısı bir olay ile ilgili.Örnek bir vatandaş hayatını kaybetmiş. Yazar bunun nasıl öldüğünü ve kendi yorumlarını katarak yazısını yazıyor. Fakat yazar içten bir dille yazmazsa işte ilk olayı anlatıp sonra “Bu çok kötü bir olay be :S” deyip kenara atıyorsa bence hiç samimi bir dille yazmamış demektir. Ama mesela yazar olayı anlattıktan sonra işte “Bizim başımıza gelmez İnşallah ya da Allah korumuş valla hepimiz dikkat etmeliyiz” şeklinde yazarsa okuyucu bu yazarı okur , üstüne üstlük takdir eder.
Bana genelde kendi olaylarını yazıyorsun diyorlar . Bu kişilere tav oluyorum. Ben profesyönel bir yazar değilim ki. Bazı yazarların yazdıklarını anlamıyorum. Aslında yazdıklarını değil de direk o konuyu anlamıyorum. E bunun yüzünden de yazamıyorum. Bir yazarın bir konuyu tam olarak anlamadan ya da o konuyu yaşamadan nasıl yazabilir ki . Ben mesela bir yazımda okul ortamından , sınavlardan bahsettim . Bu ortamı 8 sene yaşadım ben . Bunun için rahatça analiz edebiliyorum .
Refik Mert Uykuseven | 14.08.2011 - 13.10
Yazarın Notları
15 Ağustos 2011 Tarihi İtibariyle Ümraniye İzci Kampı’na gideceğim. Bunun yüzünden 1 hafta yazı yazamayacağım.