13.7.2011
Ayrılık
Günaydınlar efendim bugün 13 Temmuz 2011. Yazılarıma tatil dolayısıyla bir süre ara vermiştim. Fakat tatilim dün bittiği için bugün yeniden iş başı yaptım
Günaydınlar efendim bugün 13 Temmuz 2011. Yazılarıma tatil dolayısıyla bir süre ara vermiştim. Fakat tatilim dün bittiği için bugün yeniden iş başı yaptım
Dün tatilim bitti, İzmir’deki sevdiklerimden ayrılmak zorunda kaldım. Gerek lise tercihlerim gerek okul diplomam gerek kuzenimin sünneti derken ayrılık zamanı göz açıp kapayıncaya kadar gelmişti. İnsanın hayatında bence en çok üzüldüğü olay bir kişiden ayrılmasıdır. O kişiyi uzun zaman görmemenin özlemi üzer onu. Uzun süre göremeyecek olmakta insanı üzer. Bunun için insanların yüzlerine sanki bir daha göremeyecekmişiz gibi bakmalı bir nevi.
Ayrılık deyince insanın aklına hemen sevgilisinden ayrılmak geliyor. İnsan sevgilisinden de ayrılması üzücü bir olaydır. Genelde filmlerde görüldüğü gibi ağlanıyor, depresyona giriliyor, konuşması değişiyor. Kalbinde depremler oluyor. İnsanın sevgilisinden ayrılması mecaz olaraktır. Çünkü sürekli yanında değildir. Fakat istediği zaman buluşurlar, konuşurlar iletişim halinde olurlar. Ayrıldıkları zaman ise bu saydıklarımın hiçbirisini yapamazlar. İşte buna ayrılık denir, bunları yapamamasına ..
Ayrılık ile beraber özlem duygusu doğmaya başlıyor. Çünkü insan o kişiyi ya da kişileri göremeyecektir. Onlarla geçirdiği zamanları hatırlar ve biran evvel o kişinin yanına gitmek ister. Mesela bir gencin askere gitmesi . 15 ay askerde .. Annesini, babasını, kardeşini varsa sevgilisini uzun süre göremeyecektir. İşte ayrılığın somut bir örneği. .
Başka bir örnek olarak benim yazılarım. Ben kendi yazılarımı, yazılarımı yazmayı özlemiştim. Çünkü 2 haftadır yazmıyordum. Yazmayı, kendi yazılarımı tekrar okumayı özlemiştim. Hatta başka yazarların yazılarını okumayı bile özlemiştim.
Yani ayrılmak, özlem doğurur, buluşmak, sevgi doğurur.
Refik Mert UYKUSEVEN | 13.7.2011